(Hayz), akmak demektir. Sekiz yaşını bitirip, dokuz yaşına bastıktan birkaç gün veyâ ay, yâhut seneler sonra, sıhhatli bir kızın veyâ âdet zamânı son dakîkasından itibâren (Tam temizlik) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve en az üç gün, yanî ilk görülmesinden itibâren yetmiş iki mutedil yanî vasatî sâat devâm eden kana denir. Buna (Sahîh kan) da denir. Âdet zamânından sonra başlayan on beş veyâ dahâ ziyâde gün içinde hiç kan görülmezse ve öncesi ve sonrası hayz günleri olursa, bu temiz günlere (Sahîh temizlik) denir. On beş veyâ dahâ ziyâde temiz gün içinde fâsid kan yanî istihâza kanı bulunursa, bu günlerin hepsine (Hükmî temizlik) veyâ (Fâsid temizlik) denir. Hayz müddeti içinde kan görülmeyen günlere de (Fâsid temizlik) denir. Sahîh temizliğe ve hükmî temizliğe (Tam temizlik) denir. Tam temizlikten önce ve sonra görülüp, üç vasatî gün devâm eden kanlar iki ayrı hayz olurlar. Beyâzdan başka her renge ve bulanık olana hayz kanı denir. Bir kız, hayz görmeye başlayınca (bâliga) olur. Yanî kadın olur. Hayz görmeyen kızın ve menîsi olmayan oğlanın, on beş yaş tamâm olunca, bâlig sayılacağı (Dürr-i Yektâ) şerhinde yazılıdır. Hayz kanı görüldüğü andan, kesildiği güne kadar olan günlerin sayısına (Âdet zamânı) denir. Âdet zamânı en çok on gündür. En az üç gündür. Şâfiî ve hanbelî mezheplerinde, en çoğu on beş, en azı bir gün, mâlikîde en çoğu 15 gün ise de, ilk görülen kan hayz olur. Mâlikî ve şâfiî mezhebini taklîd eden hanefî mezhebindeki bir kadının âdeti on günü aşarsa, bu günlerde kılmadığı namâzlarını temizlendikden sonra kazâ eder.
Hayz kanının durmadan hep akması lâzım değildir. İlk görülen kan kesilip, üç gün sonra tekrâr görülürse, aradaki temizlik, fâsid temizlik olup, söz birliği ile hep aktı kabûl edilir. Onuncu gününden önce görülürse, imâm-ı Muhammedin imâm-ı a’zam Ebû Hanîfeden rivâyet ettiğine göre, on gün içinde hep aktı kabûl edilir. İmâm-ı Muhammedin bildirdiği başka bir rivâyet de vardır. İmâm-ı Ebû Yûsüfe ve şâfiîye ve mâlikîye göre ise, on beşinci günden önce görülünce, bütün temizlik günlerinde hep aktı kabûl edilir.
Bir gün, tam yirmi dört mutedil, yanî vasatî sâat demektir. Evlenmemiş (Bâkire) kadınların, yalnız hayz zamânında, evli olanların ise her zamân, fercin ağzına (Kürsüf) denilen bez veyâ saf nebâtî pamuk koymaları ve buna koku sürmeleri müstehabdır. Sunî pamuk sıhhate zararlıdır. Kürsüfün hepsini fercin içine sokmaları mekrûhtur. Kürsüf üzerinde, aylarca, her gün kan lekesi gören kız, ilk on gün hayzlı, sonra yirmi gün istihâzalı kabûl edilir. (İstimrâr) denilen bu kan kesilinceye kadar, hep böyle devâm eder.
Üç günden, yanî yetmiş iki sâatten, beş dakîka bile az olan ve yeni başlayan için on günden çok sürünce, onuncu günden sonra ve yeni olmayanlarda âdetten çok olup, on günü de aşınca, âdetten sonraki günlerde gelmiş olan ve hâmile ve âyise [ihtiyâr] kadınlardan ve dokuz yaşından küçük kızlardan gelen kanlar, hayz olmaz. Buna (İstihâza) veyâ (Fâsid kan) denir. Kadın elli beş yaşlarında (Âyise) olur.
İstihâza günlerinde bulunan bir kadın, idrârını tutamayan veyâ sık sık burnu kanayan kimse gibi, özür sâhibi olur. Elli üçüncü maddede bildirildiği gibi, namâz kılması ve oruç tutması lâzım olur ve kan gelirken dahî vaty câiz olur. İstihâza kanı hastalık alâmetidir. Uzun zamân akması, tehlikeli olur. Tabîbe mürâceat etmek lâzım olur. Kardeş kanı (Sang-dragon) denilen kırmızı sakızı toz edip sabâh, akşam birer gramı su ile yutulursa, kanı keser. Günde beş gram alınabilir.
Bir kadının hayz ve temizlik zamânı çok defa, her ay aynı gün sayısında olur. Burada bir ay demek, bir hayz başından, ikinci hayz başına kadar geçen zamân demektir.
Yeni hayzdaki kan müddeti, on günü geçmezse ve sonra sahîh temizlik olursa, kan günlerinin hepsi yeni hayz olur. Sonra sahîh temizlik olmazsa, önceki âdet sayısı değişmez. Âdetten sonra ve on günden önce kesildiği namâz vaktinin sonu yaklaşıncaya kadar beklemesi müstehab olur. Sonra gusl edip, o vaktin namâzını kılar. Sonra vaty câiz olur. Beklerken, guslü ve namâzı kaçırırsa, namâz vakti çıkınca guslsüz vaty câiz olur.
Kızda ilk olarak ve kadında âdetinden on beş gün sonra görülen kan üç günden önce kesilince, namâz vaktinin sonu yaklaşıncaya kadar bekler. Sonra gusl etmeden yalnızca abdest alıp, o namâzı kılar ve önce kılmadıklarını kazâ eder. O namâzı kıldıktan sonra kan yine gelirse, namâz kılmaz. Yine kesilirse, vakit sonuna doğru yalnız abdest alıp, o namâzı kılar ve kılmadıkları varsa kazâ eder. Üç gün tamâm oluncaya kadar böyle yapar. Fakat gusl etse bile, vaty helâl olmaz.
Kan gelmesi üç günü geçti ise, âdetten önce kesilince, âdet zamânı geçinceye kadar, gusl etse bile, vaty halâl olmaz. Fakat namâz vakti sonuna kadar kan lekesi görmezse, gusl edip o namâzı kılar. Kılmadıklarını kazâ etmez. Oruç tutar. Kan kesildiği günden sonra, on beş gün hiç gelmezse, kesildiği gün, yeni âdetinin sonu olur. Fakat, kan yine başlarsa, namâzı bırakır. Tutmuş olduğu orucu Ramazândan sonra kazâ eder. Kan durursa, yine namâz vaktinin sonuna yakın gusl edip, namâzını kılar. Oruç tutar. On güne kadar böyle devâm eder. On günden sonra, kan görse de, tekrâr gusl etmeden kılar ve guslden önce vaty helâl olur. Fakat vatyden önce gusl abdesti almak müstehab olur. Fecr doğmadan önce kan kesilse, fecrin doğmasına, yalnız gusl abdesti alıp elbisesini giyecek kadar zamân olur da, Allahü ekber diyecek kadar fazla zamân kalmazsa, o günün orucunu tutar. Fakat, yatsıyı kazâ etmesi lâzım olmaz. Tekbîri söyleyecek kadar da zamân olursa, yatsıyı kazâ etmesi de lâzım olur. İftârdan önce hayz başlarsa, orucu bozulur. Ramazândan sonra kazâ eder. Namâz içinde hayz başlarsa, namâzı bozulur. Temizlenince farz namâzı kazâ etmez. Nâfileyi kazâ eder. Fecr doğduktan sonra, uyanınca kürsüfünde kan lekesi gören, o anda hayzlı olur. Uyanınca, yatarken koyduğu kürsüfünü temiz gören, yatarken hayzdan kurtulmuştur. İkisine de yatsıyı kılmak farzdır. Çünkü, namâzın farz olması, vaktinin son dakîkasında temiz olmaya bağlıdır. Vakit namâzını kılmadan önce hayz gören, bu namâzı kazâ etmez.
İki hayz arasında (Tam temizlik) bulunması lâzımdır. Bu tam temizlik (Sahîh temizlik) ise, önceki ve sonraki kanların başka iki hayz olacakları, söz birliği ile bildirildi. On günlük hayz müddeti içinde, kan görülen günler arasında bulunan temizlik günleri hayz kabûl edilmekte, on günden sonraki istihâzalı günler ise, temiz kabûl edilmektedir.
On beş gün içinde hiç temiz gün olmadan, kan (İstimrâr) ederse, âdetine göre hesâp olunur. Yanî, âdetinden sonra başlayarak bir evvelki ay içindeki temizlik günü kadar temizlik ve sonra âdeti kadar hayz kabûl edilir.
(Nifâs), lohusa demektir. Elleri, ayakları, başı belli olan düşükte gelen kan da nifâstır. Nifâs zamânının azı yoktur. Kan kesildiği zamân, gusledip namâza başlar. Fakat, âdeti kadar gün geçmeden, cimâ’ edemez. En çok zamânı kırk gündür. Kırk gün tamâm olunca, kan kesilmese de, gusl edip, namâza başlar. Kırk günden sonra gelen kan, istihâza olur. Birinci çocuğunda, yirmi beş günde temizlenen kadının âdeti, yirmi beş gün olur. Bu kadının ikinci çocuğunda kan, kırk beş gün gelse nifâsı yirmi beş gün sayılıp, yirmi günü istihâza olur.
Yirmi günlük namâzlarını kazâ eder. O hâlde nifâs gününü de ezberlemek lâzımdır. İkinci çocukta kan, kırk günden önce, meselâ otuz beş günde kesilirse, bunun hepsi nifâs olur ve âdeti yirmi beş günden, otuz beş güne değişmiş olur. Ramazânda, sahûrdan [yanî fecrden] sonra, hayzdan veyâ nifâstan kesilen o gün yemez, içmez. Fakat, o günü kazâ eder. Hayz ve nifâs sahûrdan sonra başlarsa, ikindiden sonra da olsa, o gün yiyip, içer.
Hayz ve nifâs günlerinde namâz, oruç, câmi’ içine girmek, Kur’ân-ı kerîmi okumak ve tutmak, tavâf, cimâ’, dört mezhepte de harâmdır. Oruçları kazâ eder. Namâzları kazâ etmez. Namâzları affolur. Her namâz vaktinde abdest alıp, o namâzı kılacak kadar zamân oturup zikir, tesbîh ederse, en iyi namâzın sevâbını kazanır.
[Sekiz yaşını tamâmlayan kıza, anasının, anası yoksa, ninelerinin, ablalarının, hala ve teyzelerinin hayz ve nifâs ilmini bildirmeleri farzdır. Bildirmezlerse, kendileri ve zevcleri büyük günâha girerler.]
(Cevhere) kitâbında buyuruyor ki, (Kadının, hayz başladığını kocasına bildirmesi lâzımdır. Kocası sorunca bildirmezse, büyük günâh olur. Temiz iken, hayz başladı demesi de, büyük günâhtır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Hayzın başladığını ve bittiğini kocasından saklayan kadın melûndur) buyurdu. Hayz hâlinde de, temiz iken de kadına dübüründen yaklaşmak harâmdır. Büyük günâhtır). Böyle yapan, melûndur. Puştluk, yanî cinsî sapıklık denilen oğlan kirletmek dahâ büyük günâhtır. Buna (Livâta) denir. Enbiyâ sûresinde, livâtaya (Habîs iştir) buyuruyor. Kâdî zâdenin, (Birgivî) şerhinde, Peygamberimiz, (Lût kavmi gibi livâta yapanları, suçüstü yakalarsanız, ikisini de öldürünüz!) buyurdu. Bazı âlimler, ikisini de yakmalıdır, dedi. Livâta yapanlar arasında sürat ile yayılan Aids denilen korkunç hastalığın domuz eti yiyenlerde dahâ vahîm olduğu Amerikada tespît edilmiştir. 1985 de virüsü teşhîs olunan bu hastalığın ilâcı bulunamamıştır.
[Mâlikî mezhebinde, dokuz yaşına gelmiş kızın önünden, bir sebep olmadan akan kırmızı, sarı veyâ bulanık kana (Hayz kanı) denir. Akmaya başlayınca, hayz olur. Devâm ederse, on beş günden azı âdet olur. Fazlası istihâza olur. Sonraki ayda, âdeti değişirse, âdetlerinden en çoğunun üç gün fazlası hayz olur. Dahâ fazlası ve on beş günden fazlası istihâda olur. Kürsüf kuru veyâ beyâz ıslak ise, hayzın kesildiği anlaşılır. Yetmiş yaşından sonra gelen kan hayz olmaz, istihâza olur.
Kan, fâsılalarla devâm ederse, kesildiği günler temiz kabûl edilir. Temizliğin asgarî müddeti on beş gündür. On beş günden evvel gelen kan, istihâza olur. Böyle temizlik müddeti sonsuzdur. Kesilip, on beş gün sonra başlarsa hayz olur. Doğumdan evvel gelen kan, hayzdır. Karın yarılarak çocuk alınınca gelen kan nifâs olmaz. Nifâsın azamî müddeti altmış gündür. On beş gün kan kesilirse, tâhir olur. Sonra gelen hayz olur.]
Sual: Kürtajdan sonra gelen kan, lohusa kanı hükmünde midir, yoksa istihaze kanı gibi midir?
CEVAP
İstihazedir.
Sual: Âdet on günden önce fakat adet zamanı tamam olunca kesilirse gusl almadan vaty caiz olur mu?
CEVAP
Bu konuda iki kavil vardır. Seadeti Ebediyye kitabında buyuruluyor ki:
Birinci kavil:
Âdet (regle) on günden sonra kesilirse, gusl etmese bile, muvâka’a câiz olur. On günden önce, fakat âdet tamâm olunca, kesilirse, gusl ettikten veyâ bir namâz vakti geçtikten sonra câiz olur. On günden ve âdetten önce kesilirse, gusl etse dahî, âdeti olan günler tamâm oluncaya kadar, âilesi ile cimâ’ câiz olmaz.
İkinci kavil:
Cünüp iken uyumak, cimâ’ yapmak günâh değildir.
Sual: Adet zamanında gelen kanın adet kanı değil de rahatsızlıktan dolayı geldiği kesinse hükmü nedir?
CEVAP
Adet zamanında gelen kanın adet kanı olmayıp, rahatsızlıktan, ilaçtan veya başka sebepten dolayı geldiği kesinse istihaza yani özür olur.
Sual: Rahimden muayeneden sonra gelen kan hayz olur mu?
CEVAP
Müdahaleden veya ameliyattan sonra gelen kan özür olur.
|